Olgular, Duygular ve Taraftarlık
Karar verirken olguları ve duyguları ayırmayı [1] , [2] önerdim.
Şu nokta önemli. “Tarafsız olun” demiyorum, “Tarafsız değerlendirin” diyorum. Elbette ki duyguları işin içine katacaksınız. Ama önce olguları olabildiğince tarafsız değerlendirin; sonra tuzunu, biberini, limonunu, zeytinyağını ekleyin. Ağzınıza göre tadlandırın. Yeter ki kendinizi kandırmayın.
🙂
Sakın, bu da yanlış anlaşılmasın. “Bi taraf olan bertaraf olur” gibi değil. Bu cümle, bugünlerin bir olgusunu (maalesef) ifade etse de “sana yapılmasını istemediğini başkasına yapma” diye özetlediğim ahlakın temel ilkesine karşıdır. Dolayısıyla dürüst bulmadığım bir yaklaşımdır.
Kendinizi kandırmayın da… İsterseniz, yine tarafsız olun. Hatta kararsız da olabilirsiniz.
İnsanız sonuçta.
Etiketler: ideoloji, taraftarlık
Kategori: yaşamın içinden
13 Eylül 2012
1:45 pm
insanın kendini kandırmamayı öğrenmesi uzun soluklu bir iş..zor iş..ama yapılmalı….(ben yaptım da oradan biliyorum 🙂 ) ama yine de olgularla duyguları birbirine karıştırma oranını ayarlamak zor… kendi adıma…her salatanın sosu farklı oluyor 🙂