8 Ağustos 2011 Pazartesi

Trafik eşkiyaları

Trafik ışığı her kırmızı’dan yeşil’e döndüğünde START alan F1 pilotu gibi hissederiz kendimizi. Bütün gücümüzle gaza basarız. 50 metre ilerideki kırmızı ışığı görmemize rağmen.

🙂

Bağdat Caddesi’nde belli bir hız tutturulduğunda, hep yeşil ışıklarla karşılaşılır. Sabah saatlerinde o hızı tutturmuş gidiyordum. Arkamda bir jip belirdi. Durmadan sinyal veriyor. Neredeyse arka tampona dokunacak. En soldaki şeritte de değilim. Hiç aldırmadım. Hızımı ayarladım. Yeşil – yeşil gidiyorum.

Dayanamadı, beni geçtikten sonra önüme kırdı. Yolumu kesti. Arabadan inip bağırmaya başladı. 2 metreye yakın boyu ve 130 civarında olduğunu tahmin ettiğim kilosuyla, şehir eşkiyası iş başındaydı.

“Madem acelen vardı, neden yol kesmeye zaman harcadın? Acelen yoksa, neden devamlı farlarını yakıp söndürerek işaret veriyorsun? Ayrıca zaten daha hızlı gidemeyeceğinin, sürekli yeşilde geçtiğinin farkında değil misin?” gibi o kafa yapısındaki adama karmaşık gelecek soruları sormadım.

Arabadan inmeyerek kendimi de korumuş oldum.

😛

Geçen gün bir başka olaya daha şahit oldum. Işık kırmızı’dan yeşil’e dönünce kornaya asılanlara aşinayız. Ama daha kırmızı yanmaya devam ederken, yeşil ışığa 2 saniye varken kornaya basıldığını ilk defa gördüm.

Galiba, anlamsız yerlerde birinci olmak, ulusal veya genetik hastalığımız. Gereksiz yere kendimize ve başkalarına da gerilim yaratıyoruz.

Erkin’in tomruk listesi de kabarıyor.

😛

Etiketler:

Kategori: yaşamın içinden

“Trafik eşkiyaları” yazısına şu ana kadar 10 yorum yapılmış:

  1. guzel bir hikaye var mili saniye nedir diye sorularlar.
    Cevap arkadaki ayinin kirmizi isiktan sariya gecerkenki surede elini kornaya goturme suresi.

  2. Ne yazık ki bu tomruk sayısı çok ve ne kötüdür ki her geçen gün bu sayı katlanarak artıyor.

  3. birde taksici ve dolmuşların trafik ışığında en önde olmalarına rağmen ışık sarı olduğunda kornaya birkere \dat\ diye basarak hareket etmeleri var ki sormayın..

  4. Arkadaş SUV kullanmadan önce bir dolmuş şöförüymüş sanırım! 🙂

  5. Her gün karşılaştığımız şeyler oldu artık. Ehliyet kursları parayı basana ehliyet veriyor artık.

    Her 5 yılda bir denetlense sürücüler. Psikoloji de dahil olmak üzere sözlü ve uygulamalı sınavlar olsa belki!

  6. Sinyal yakma olayı gerçekten sinir bozucu.Anlatacağım olayda en az 5 dakika gözlerim kabardı sinyal yemekten. Aksaray’dan Topkapı’ya doğru sol şeritte akıcı bir şekilde ilerlerken,arkamdaki spor araba sürekli sinyal verip duruyordu bana. Yolu aç dese yol zaten kapalı, akıcıda gidiyordum. Yarışa davet etse beni, hem trafik var hem arabası bende 10 kat üstün. Gerçekten insanları anlamak çok zor.

  7. Altına lüks ve/veya spor araba çeken herkes, yolun kendilerine açılmasını bekliyor.
    😉

    Zaten herkes yüksek hızda gidiyormuş, yol vermek için sağ şeritte yer yokmuş veya trafik sıkışıkmış umurlarında olmuyor. Onlara yol verilmesi gerektiğini düşünüyorlar.

    Arabaya verdiği parayı eğitimine harcasa… (Öğretim demiyorum, eğitim diyorum.)

  8. Altına lüks ve/veya spor araba çeken herkes, yolun kendilerine açılmasını bekliyor.
    😉

    Zaten herkes yüksek hızda gidiyormuş, yol vermek için sağ şeritte yer yokmuş veya trafik sıkışıkmış umurlarında olmuyor. Onlara yol verilmesi gerektiğini düşünüyorlar.

    Arabaya verdiği parayı eğitimine harcasa… (Öğretim demiyorum, eğitim diyorum.)

  9. Doğrusu anlamsız bir acele içrisindeyiz.Aracıyla kırmızıda geçen biri yaya iken kırmızıda geçen araçlara saydırdığında çok eğleniyorum.
    Trafiğe küçük bir araçla çıktığımda orta şeritte 70 ile şehir içinde giderken sellektör yapanlara radara girdiklerinde veya ilerideki ışıkta duramadıklarında aracın içindeki çocuk için üzülüyorum.
    Ön koltukta giden çocuklar için insanları uyrmktan yoruldum.

    Eskiden 4 çeker arçlara binenlere kızardım. Şehir içinde bune derdim. Şimdi anlıyorumki bu magandalardan başka türlü korunamaz.Tabi karşınızdaki bir SUV olmadığı sürece.

  10. Driwe.co, rasyonel insanların trafikte verimini arttıracak bir cihaz (yazılım + donanım) geliştirmiş.

Yorum Yazın