Tuz alıp koşmak
Bir genç arkadaş, birçok kişi ile birlikte benim adımı da işaretlemiş ve #SecimBarajiDusurulsun diye tweet atmış. Sonra başka bir tweet’te de “Bu talep çocuklarımız için” diye eklemiş.
Aradan bir süre geçmiş. Bu sefer bir diğeri, beklediği yanıtı alamadığı için “Üşenmedim baktım ve maalesef şaşırmadım” diye yazmış. Önce “başımdan gitsin” diye retweet ettim.
Bence de seçim barajı düşürülmeli.
Ama sonra (biraz vaktim de olduğu için) birinin yazdığı, diğerinin peşinde koştuğu bu sloganı ne kadar bilinçli düşündüğünü merak ettim. Gerçekten bu konu hakkında fikirleri var mıydı? “Çocuklarımız için” yaptığı talep konusunda yeterince düşünüp sorgulamış mıydı? Yoksa “hıyarım var diyene tuz alıp koşan” genç arkadaşlar mıydı?
Örneğin Finlandiya’da “İsveç’li Halkın Partisi” diye bir parti var. Türkiye’de böyle bir oluşum ihtimali irdelenmiş miydi? Her etnik veya inanç grubunun ayrı partisi olabilen bir duruma ne diyeceklerdi?
Üşenmedim, bazı sorular yönelttim.
Seçim sistemlerini ne kadar araştırdınız? Dar bölge seçim sistemi veya nısbi sistem hakkında ne biliyorsunuz?
Bir hashtag koyup onlarca insana göndermekteki özel amaç ne? Gönderdiğiniz insanları nasıl seçtiniz? “Salatalığım var” diyene koşacağımı nereden çıkardınız?
Gençlerden biri “He gülüm he” diye yanıtlamış. Diğeri ise bunca soru sorduğum için görüşüne katılmadığımı zannetmiş.
🙁
Sorgulama ve birey olma konularında onlarca yazı yayınladım. Bir cümle veya kavram ilk bakışta doğru gibi görünse bile önce sorgulamayan, konulara fanatikçe bakan [1] , [2] , [3] , [4] , anlamlı gerekçe düşünmeyip ilk okuduğu 3 – 5 satır ile fikir sahibi olduğunu zanneden kişilerle tartışmaktan kaçmaya eğilimliyim. Bu nedenle buraya yazıyorum.
.
Genç arkadaşlar,
Gerçekten çocuklarınız için bir sistem düşünecekseniz, biraz zaman harcayın ve okuyup öğrenin. Artılarını ve eksilerini irdelemeden ve diğer tüm seçenekleri tartışmadan, sadece mevcut yönetim tarzından şikayetçi olduğunuz için ilk duyduğunuz sloganın peşinden koştuğunuzda… ötekileştirenlerden hiç farkınız kalmıyor.
Bana sorarsanız, ben de ötekileştiriyorum. Sorgulayanlar ve diğerleri.
😉
Etiketler: bireycilik, bireysellik, kavram, sorgulama
Kategori: yaşamın içinden
24 Haziran 2013
10:23 am
Gençlerin dünyadan bihaber olduklarını iddia edip iktidarın değirmenine su taşımak da bir yöntem; yalnızlaştırmak ve ötekileştirmeyi bu kadar içselleştiren bir başbakanımız olunca sizin gibi akademisyenlerin tavrına inanın ki şaşırmıyorum.
24 Haziran 2013
9:19 pm
Anlayamadım Harun,
Sorgulamaya mı karşısın? Kolaycılığa kaçmayı “gençlik” paravanıyla mı süslüyorsun? Böyle yapınca birilerinin ekmeğine sen mi yağ sürüyorsun, ben mi?
Bilmemeyi bu kadar ateşli savunan, cehaleti savunuyordur. Cehaleti savunan zaten egemen güçlerin ekmeğine yağ sürer.
Her kim ki cehaleti savunur, benim için “öteki”dir.
29 Haziran 2013
1:01 pm
Harun bey haklı
3 Temmuz 2013
9:34 am
Bu yazının yorumlarına yanıtımı yeni blog yazısı olarak yayınladım.
3 Temmuz 2013
9:39 pm
Melek ve Harun,
Size yanıtımı daha detaylı olarak http://ugurozmen.com/yasamin-icinden/yine-genelleme de yazdım. O yazıyı dikkatle ve anlayarak okuyun.
Bir de, yine sizin yaşlarınızda olan Fatih Cantürk’ün yorumunu okuyun.
🙂
Değişimi anlayabilecek olanlar için bu dönem çok önemli. İyi sorgularsanız, geleceği şekillendirenler olursunuz. Aksi koşulda “Hıyarım var” diyene tuz alıp koşarsınız.
Yapmayın.
4 Temmuz 2013
8:44 pm
uğur bey bende 25 yaşımda bir gencim yazdıklarınızı ilgi ile okuyorum ve size katılıyorum.Üzülerek de belirtiyorum bizim gençlik içi boş kofti gençlik ne yazıkki