7 Ocak 2011 Cuma

Yeni işin hayırlı olsun

Duydum ki iş değiştirmişsin. Yükselmişsin. Hayırlı olsun.

Geç saatlere kadar kalırdın, bir işin olmasa da… Patronunun gidişine kadar oyalanırdın oralarda.

Akşamın geç saatinde gelen mesajını “Yarın ilk olarak bununla ilgileneceğim efendim.” diye yanıtlamak için saatlerce otururdun. Kendine yaptığın önemli değil, ekibini de orada tutardın. Bu eziyeti de sülü püslü anlatırdın.

Hiç katkısı olmayan saatleri çalışmak sayardın. “Dün akşam yine geç saatlere kadar…” cümlesi dilinden düşmezdi. Seni alkışlayanlar da vardı, maalesef.

🙁

Gerçekten merak ettim. Şimdi senin gibi davrananların oyunlarını kabul edecek misin?

Geç saatlerde attığın mesaja “Yarın ilk olarak bununla ilgileneceğim efendim.” diyenlere kanacak mısın?

Dün akşam yine geç saatlere kadar…” dediklerinde “Bırak yahu… Ben de bilirim o numaraları… En kıralını yapardım…” diyebilecek misin?

🙂

Diyorum ya… Merak ederim böyle şeyleri. Başkaları zaten kanmıyordu. Sen kendini kandırmaya devam edecek misin?

😛

Hayırlı olsun yeni işin.

😀

Etiketler: , , ,

Kategori: İş hayatı, yaşamın içinden

“Yeni işin hayırlı olsun” yazısına şu ana kadar 15 yorum yapılmış:

  1. maalesef performanslar “yapilan is” ile degil, “iste harcanan saatlerle” degerlendirildigi surece..

    tecrube “biriken bilgi” ile degil, “meslekte gecen yillarla” olculdugu surece

    bunlar gayet normal seyler…

  2. onemli mi :
    7 Ocak 2011
    8:02 am

    Ilginç bir post. “Duydum ki yine kovulmuşsun” diye size hitap eden yazılar hakkında ne düşünürdünüz onu merak ettim. Toplantılarda insanların fikirlerin projelerine salakça aptalca diyerek hakarete varan cümleler sarfederdin bu nedenle zamanı geldiğinde seni savunacak kimse kalmadı diye ekleme yapsalardı 🙂

  3. Uğur Abi,
    Patron ya da müdür tatilde, dışarıda toplantıda olduğunda 6’da kaçıp(!), diğer günlerde mesaiye kalanları hatırlattın, sabah sabah gülümsettin beni 🙂

  4. Hiyerarşik düzende bir üst kadroya atlayan müdür olan müdür yardımcısının kısa öyküsü 🙂 Yeni işin hayırlı olsun Müdürüm…

    Sağ ol Uğur hocam.

  5. Eski günlerimi hatırlattınız. Yani ne yapacağımı değil ne yapmayacağımı öğrendiğim günleri, cuma sabahı keyfi süperdi teşekkürler 🙂

  6. Adı ve kendi önemsiz arkadaş,

    Neden alındığını biliyorum. Yanıt için yarını bekle. 🙂

  7. Çağdaş Egemen :
    7 Ocak 2011
    4:40 pm

    Hocam, nelerden geçmişsiniz yine de çalıştığınız kurumlar bir yana Türkiye için değer yaratmaya devam etmişsiniz. Helal olsun size.

  8. Kendi adını “önemli mi” diye gizleyen bir arkadaş,
    😛
    Sen ve senin gibiler için yanıtım burada…

  9. Aynada kendinle yüzleşebilmek.. En zoru bu değil mi? Herkesle yüzleşebilirsin, herkese yalan söyleyebilirsin de, aynada kendinle yüzleşebilir misin? Bu yazdığın adam aynada bakamıyor, üzülerek söylüyorum..

  10. Dilbert’s Principle: The most ineffective workers are systematically moved where they can do the least damage: to management

  11. Abdullah Kazım :
    14 Ocak 2011
    2:41 pm

    Ne yazık ki ülkede uzun saatler çalışmak ve patrona çalışıyor izlemi vermek yaygın. İş hayat dengesi işden yana maalesef, üretkenlik de yüksek sayılmaz. Ancak performans gösteren, sonuçları ortada ve başarılı olan kişileri de sırf uzun saatler işteler diye aynı sınıfa koymak son derece yanlış. Sonuçta yaptığımız işler konuşuyor, herkes evdeyken ofisde kalanların saatlerine bakan yok.

  12. kendi ic huzurundan baska herhangi birsey (para, patron, statu, insanlik vs.) icin yasayan insanlara hep cok uzulmusumdur.

  13. Kimisi imza yetkisini apoletteki yıldız gibi görür. Apolete düşkün olunca…

  14. Patrona yağ çekmek için geç saatlere kadar işyerinde kalırken, yönettiklerini de ofiste bekletmek gibi davranışların “Bencil ama Dürüst” olduğunu söyleyenlere…

  15. Her işini “son dakikaya bırakanlar” var ya… Size mesai yaptıranlar da o sınavlara çalışmaya geç başlayanlardır. Son dakikaya bırakmayın, sadece doğru zamanda yapın.

Yorum Yazın